top of page

Diş Beyazlatmada Alkali Hidrojen Peroksit ve Bio Uyumlu Materyal Neden Önemlidir?

Bu sorunun cevabını anlamak için öncelikle klasik ve bilindik sistemlerin yaratabileceği potansiyel problemlere bakmak gerekmektedir.


Klasik ve Bilinen Beyazlatma Sistemleri,

- Yüksek düzeyde (%25-%45 H2O2) hidrojen peroksit,

- Asidik (pH 5.5) düzeylerde formülasyonlara sahip ürünlerden oluşmaktadır.


Yüksek düzeyde ve asidik hidrojen peroksit ile diş beyazlatmanın minenin morfolojisi, hidrofilik özelliği, mekanik ve tribolojik (sürtünme, aşınma ve kayganlık) özelliklerine olumsuz etkileri çeşitli araştırmalarda yer almaktadır. (En son örnek çalışma için bakınız *)

  • Morfolojik değişiklikler beyazlatma jellerinin pH'ının düşük olmasından dolayı minenin demineralizasyonu ile ilişkilendirilebilir. Minenin, düşük pH 5.5 düzeyinde olan hidrojen peroksite maruz kaldığında, çözünmeye başladığı, yani demineralizasyon meydana geldiği bilinmektedir.

  • Diş beyazlatmada doyma noktasına ulaşıldığında, yani tüm kromofor moleküllerinin parçalandığı ve maksimum doğal beyazlatma derecesine ulaşıldığı zaman, beyazlatmaya devam edilmesi durumunda peroksit sadece dişin organik molekülleriyle etkileşime girmeye başlar ve dişe zarar verebilir.

Bu türden ürünlerle yapılan beyazlatma işlemlerinde dişler aşağıdaki etkilere maruz kalır:



1) Mine yüzeyinde pürüzlülük artışı. Aşınma.

2) Mine sertliğinin azalması.

3) Mine yüzey hidrofilisitesinde değişiklik; Minenin başlangıç durumuna göre temas açılarında azalma.

4) Sürtünme katsayısı ve aşınmadaki artış.



Yukarıdaki 3 ve 4 Nolu AFM ve SEM analizlerinde yüksek düzeydeki hidrojen perokisit (% 35 (d)) uygulamasında sürtünme katsayısı ve aşınmada en büyük artış görülmektedir. Bu türden klasik beyazlatma uygulamaları sonucunda dişlerin Tribolojik (sürtünme, aşınma ve kayganlık) özelliklerinin bozulması, ilerki dönemlerde dişlerde daha fazla aşınma ve demineralizasyonun oluşmasına ortam sağlamaktadır.


* Effect of bleaching teeth with hydrogen peroxide in the morphology, hydrophilicity, mechanical and tribological properties of enamel. F.Rodrigues, A.P.Serro, C.G.Figueiredo-Pina


 

Alkali ve Düşük Düzeyde Hidrojen Peroksit Neden Önemlidir?


Yeni nesil beyazlatma ürünleri klasik sistemlerden farklı olarak asidik (pH 5.5) jeller yerine, pH düzeyi 7 den yüksek yani Alkaline Hidrojen Peroksit ile beyazlatma yapma imkanı sağlar.


Uygun formülasyonda üretilmiş bir üründe istenilen,en az nötr pH düzeyi veya daha ideal bir şekilde, yeni nesil BioWhiten Biyolojik Beyazlatma ürünlerinde olduğu gibi Alkali pH > 7 düzeyidir. Alkali pH düzeylerinde;


- Dişlerde aşınma,

- Mineral kaybı (demineralizasyon),

- Hidroksiapatit kristal yapısında bozulma,

- Mine sertlik düzeyinin azalması


görülmemektedir. (İlgili çalışma için bakınız **)


Ayrıca Biyolojik Beyazlatma kategorisi olarak adlandırılan, hidrojen peroksit yanında içeriğinde ilave nano-hidroksiapatit bulunan ürünlerle yapılan çalışmalarda alkali pH düzeylerinde dişlerde aşınma, demineralizasyon en az düzeyde bulunmuştur. Aşağıdaki Resim 3'te en az aşınmanın görüldüğü HP7 ve HP8 görüntülerinde pH 7 ve 8 düzeyindedir.


Ayrıca Alkali pH düzeylerinin remineralizasyona da daha uygun bir ortam sağladığı tesbit edilmiştir. (***)