top of page

Diş Beyazlatma jelleriyle neden sorun yaşıyoruz?

Peroksitler kararsız, stabil olmayan kimyasallardır. Bu özellikleri sayede hızlı bir şekilde kimyasal olarak ayrışabilip diş beyazlatmaya yarayan maddeleri açığa çıkarmaktadırlar. Bu stabil olmayan yapılarının dezavantajı ise, imalattan hemen sonra diş beyazlatıcı jellerin sürekli bir kimyasal tepkime içinde olmasıdır.

Jellerini neden soğuk ortamda saklamalıyız?

Oda sıcaklığında bile hidrojen peroksit jellerinin konsantrasyonu yavaş yavaş azalır, etkinlikleri kaybederler. Daha yüksek sıcaklıklar bu bozulma sürecini hızlandırır. Diş beyazlatma jelleri depolanma, taşınma, üretim ve dağıtım zincirinde birçok yerde çok daha yüksek sıcaklıklara maruz kalmaktadır. Park halinde olan satış temsilcisine ait aracın iç sıcaklığı güneşli bir yaz gününde kolaylıkla +45C’ ye ulaşabilir.


Uygun olmayan dağıtım ve depolama ortamları peroksitlerin ısıya maruz kalarak daha hızlı bozulmalarına neden olur. Hepimiz fuar veya seminerlerde diş beyazlatma jellerinin ısı yayan spot ışıklarının altında günlerce sergilendiğine şahit olmuşuzdur. Aynı tarihte üretilen ürünlerde bile farklı düzeylerde etken madde kalması ve ürünün performansında diş hekimlerinin gördükleri değişiklikler, çoğunlukla uygun olmayan saklama ve taşıma koşullarından kaynaklanmaktadır.


Üretimden Diş Hekimine kadar bütün aşamaların soğuk zincire tabi olması, hidrojen peroksidin tepkime sürecini neredeyse durduracak düzeye getirse de bu durum maliyetli ve takibi zor bir süreçtir.


Bu amaçla beyazlatıcı jellerin raf ömrünü uzatmak için daha uygun maliyetli olan yöntem; hidrojen peroksit oranını yüksek düzeyde tutmak ve daha stabil hale getirmek için kimyasal stabilizatörlerin eklenmesidir. Daha kararlı hale gelen yüksek oranlı jellerde bile, ayrıştırma süreci durdurulamaz, ancak basitçe yavaşlar. Her ne kadar soğuk ortamda saklandığında raf ömrü 1.5 yıl belirlenmiş ürünler bile sürekli ve uzun süre sıcağa maruz kaldıklarında birkaç ay içinde yarı ömürlerini tamamlarlar.


Raf ömrü, stabilizasyon ve soğukta saklama gibi kısıtlamaları kaldırmak için bulunan çözümler, genellikle düşük pH düzeyli ve asidik bir ürün ortaya çıkartır. Düşük pH ve asidik ürünler daha yavaş tepkimeye girer ve asidik ortamdan dolayı daha çok hassasiyet riski doğururlar. Soğuk ortamda saklanmayan bu türden ürünler daha büyük bir sorun olan sürekli değişen beyazlatma etkinliği ve yüksek düzeyde diş hassasiyeti olarak karşımıza çıkmaktadır.



88 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page